Kuzenlerim Aslı ve Melis İle Dağ Evinde Grup Yaptık

admin | Genel | Haziran 9, 2022

Ben Sevda, azgınlığı sonuna kadar yaşayıp boşalmaya hazır mısın?
Telefon Numaram: 0044 560 18 39

Yaşım her ne kadar 21 olsa da ergenlikten çıkalı çok oluyor. Kuzenimin hayali kuracak veya ne bileyim kuzenleri ile yaşadıklarını anlatacak biri değilim. En azından öyle olduğumu sanıyordum diyelim 

 Çünkü bu yaşadıklarımızdan sonra sadece ben değil, hepimiz kendini sorguladı. Yanlış mıydı, doğru muydu hala kestiremiyor olsam da yaşadıklarımı burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Ne arkadaşlarıma ne de başka aile üyelerine neticede anlatabilecek durumda değilim. Bu arada adım da Adem

Babam bundan yıllar önce ufak bir işletmeyle yola çıkıyor. İşlerini yavaş yavaş, sindirerek büyütüyor. En son evi dahi ipotekleyip büyük bir atılım yapıyor. Neyse ki güzel sonuçlanıyor ve katlayarak kazanmaya başlıyor. Teyzem, amcam da ilerleyen süreçlerde şirkete dahil olunca lise zamanlarımda kuzenlerimle arkadaş gibi oluyorum. Ondan öncesinde hepsi de başka illerde hayatlarını idame ettiriyordu. Öyle çok fazla gezintiye çıkan bir aile de olmadığımızdan kuzenlerimden, diğer aile üyelerinden kopuk büyüdüm. Teyzemin kızı Aslı ile aynı okula gitmeye başladık. Aslı’dan bir, amcamın kızı Melisa’dan ise iki yaş büyüktüm. Melisa’da lise çağına gelince bizim okulumuza kayıt olup hepten bir araya gelmiş olduk. Yılların hasretimi nedir bilmiyorum ama olabildiğince çok birlikte takılıyorduk. Birbirimizi tanıdıkça da kafalarımızın uyuştuğunu, güzel vakit geçirebildiğini görebiliyorduk. Yanlış anlaşılmasın hala kuzenlerimi sikme düşüncesinde değildim. Ben dahil bütün kuzenlerimin zaten sevgilileri vardı. Üç çift gezer, tozar, eğlenirdik.

Teyzemin kızı olan Aslı, orijinal sarışınlardandı. Gerçekten de güzeldi. Paranın da gücüyle güzelce giyinmesi, kendini geliştirmesi kaçınılmaz olmuştu. Aile şirketimize dahil olmadan önce fakirliğin dibini görmüşlerdi. O yüzden tüm aile aslında babama büyük saygı duyuyordu. Her ne kadar bunu burada ifade etsem de normalde dile getirmem, beni de pek ilgilendirmez. Neticede başarı benim değil, babamındı. Benim bile olsa sizden üstünüm kafasıyla kelamlar edecek karaktersizlikte biri kesinlikle değilim. Son model arabalara binip, lüks mekanlarda takılan, ufacık parfüm şişelerinde binlerce lira verebilen zenginlerden olmuştum. Fakat bu durum hiçbir zaman karakterimi kötü anlamda etkilemedi. İhtiyacı olan birini gördüğümde maddi manevi yardımlarda bulunurdum. Üstelik bunun için ne bir minnet, ne de karşılık beklerdim.

Amca kızı olan Melisa’ya dönecek olursak o da Aslı’nın tam tersine esmerdi. Bizden iki yaş küçük olmasına rağmen çok olgun ruhluydu. Genelde bizi durduran, hata yapmaya engel olduran tek kişiydi desek yeridir. Dışarıdan ruhsuz gibi görünürdü ama tersine hepimizden çok eğlenmesini bilirdi. Azla yetinip en fazla zevki almayı bilirdi. Bir şeylerle uğraşmadan duramaz, hiçbir şey bilmiyorsa açıp kitap okurdu. Haliyle kuzenler grubumuzun aslında en akıllısı, entelektüeli oydu diyebiliriz. Başlarda balık etliydi, bakımlı olmaya pek özenmezdi. Fakat liseye geçince kendine daha çok dikkat etmeye başladı. Spora filan da başlayınca harika fiziğiyle daha da ön planda olmayı başardı. O çıkıntılı yuvarlak kalçası bile başlı başına erkekleri peşine taktırmaya, sex için çıldırtmaya yetiyordu.

Hadi Dağ Evine Gidelim

Kuzenler grubunun nasıl bir araya geldiğini, üyelerini kısa kısa da olsa sizlere anlatmaya çalıştım. Sıra nasıl oldu da kuzenlerin nasıl tutkulu seks yaşadığına geldi. Ben liseyi bitirmiştim. Zerre ders çalışmamış olmamdan ötürü düşük puan aldım. Hukuk okuyup hakim olmak isteyen birinin elbette daha fazla çalışması gerekiyordu. Tabi ben bunun tam tersi şekilde hareket ediyordum. Son zamanlarda iyice marijiuanaya düşmüştüm. Melisa her zamanki ablalık tavırlarıyla beni durdurmaya çalışmış lakin ben dinlememiştim. Hatta kavga bile edip, aramıza mesafe girmesine sebebiyet vermiştim. Aslı desen manitasından ayrılmış, aşk acısı çekiyordu. Yani grup iyiden iyiye dağılmış, kimsenin kimseden haberi yoktu.

İnzivaya çekilip kendi kendime ne yapıyorum ben, iyice sapıttım diyebildim. En önce Melisa’yı arayıp özür diledim. Sohbet muhabbet derken yarıyıl tatilini de fırsat bilerekten hadi babamın yeni aldığı dağ evine gidelim dedim. Soğuktan zerre haz etmeyen Melisa başlarda yok filan dese de hazır aramız düzelmişken beni kırmak istemedi. Tabi gitmesi için Aslı’yı da ikna etmem gerekiyordu. Onunla ilgili de konuşmuştuk. Aşk acısı çekip kendini dağıttığını biliyorduk. Konuşmamıza Aslı’yı da dahil ettikten sonra onu da ikna etmem zor olmadı. Bu tatilin sikiş ile geçeceğini kimse tahmin bile etmemişti. Hoş yaşanılan bu zevkli anları düşününce keşke olmasaydı diyebilecek yoktur diye tahmin ediyorum.

En önce babamdan daha sonra da teyzemden, amcamdan izin alarak dağ evi tatilimizi onaylatmış olduk. Aydın’da bulunan bu dağ evi için yaklaşık 6 saat sürecek olan yolculuğumuz pazartesi sabahından başlamış oldu. Yol su gibi akıp gitmişti çünkü yıllar önceki gibi sohbet muhabbet eşliğinde büyük bir zevkle yolculuğu tamamlamıştık. Evin tam adresini bilmiyor, sadece navigasyona göre gidiyorduk. Merkezden epey uzak olduğunu bildiğimizden şehir merkezinden zaten dolu olan bagajı, arka koltuğu dolduracak kadar sağlam alışveriş yaptık. Tabi yine kendimi tutamayıp rakısından votkasına ne kadar alkol çeşidi varsa bunları da bol bol almıştım. Belki de o alkol olmasaydı bu hikaye hiç yaşanmayacaktı, emin değilim…

Kuzenler Grubu Dağ Evinde

Yurtdışına tatillere girmiş, yurtiçinde de bol bol gezmiş biri olmama rağmen gerçekten ortamın içerisine adeta gizlenircesine inşa edilmiş bu dağ evine aşık oldum. Sırf ben değil, diğer kuzenlerim de manzara karşısında hayran olmuştu. Aynı Amerikan filmlerinde gibiydik. Oranın havası, suyu, sessizliği daha araziye girer girmez bize iyi gelmişti. İki katlı çok geniş bir yerdi. Ben valizleri, alışveriş poşetlerini eve götürürken kuzenlerim de evi baştan sona gezmişti. Oradan Aslı’nın sesi duyuldu:

• Gerçekten harikaymış, burada ölene kadar kalabilirim sanırım.
• Melisa: Abartma, iki hafta sonra sıkılmazsan ben de seni hiç tanımamışım demektir
• Ben: Gezi turunuz bittiyse zahmet de olmazsa destek atın da şunları dolaba yerleştirelim

Sohbetimiz devam ederken aldıklarımızı dolaba yerleştirmeye başlamıştık. Şakalaşmalar, kahkahalar o sırada başkasının gözünden bakıyormuşum gibi yavaşlayıp gözümün önünden geçti. Aşırı huzurlu ve mutlu hissettiğimi anladım. Bu tatil kesinlikle hepimize iyi gelecekti…

• Ben: Şömineyi yakayım, sizler de yiyecek bir şeyler ayarlayın.
• Aslı: Öyle yağma yok, şömineyi hallettikten sonra geliyorsun hep birlikte yapıyoruz.
• Melisa: Aynen öyle! Biz hazırlıklara başlayıp eti birlikte yapalım. Hem bu konuda hepimizden iyisin.
• Ben: Anlaşıldı tatilden çok size hizmetkarlık yapacağız kızlar…

Kahkahalar yükselirken odunluktan odunları alıp şömineye yöneldim. Evin içi buz gibiydi ama kimse umursamıyordu. Arabanın içinde montsuz otururken evin içinde montla geziniyorduk  Yine de kimsenin itirazı yoktu durumdan. Sevgilimle filan gelseydim harika erotik fanteziler çıkacağını da aklımdan geçirmedim değil o sırada. Çünkü gerçekten romantizmi köküne kadar yaşayabileceğin yerlerden birindeydik.

Kuzenler grubu dağ evinde ilk yemeklerini pişirmek üzere hazırlıklarını tamamlarken ben de şömine işini halletmiş, yavaş yavaş ortamı ısıtmıştım. Ardından mutfağa, kızların yanına geçtim:

• Ne yaptınız bakalım şimdi?
• Melisa: Ben salataları hazırladım
• Ben: Yetmez kuzen, bu akşam rakı açalım. Yanına başka meze de lazım. O zaman meze işi sende.
• Melisa: Tamam, anlaştık.
• Aslı: Et sote yapalım, ben içini filan hazırladım. Pişirme işini sen hallet
• Ben: Tamam da biber nerede Aslı?
• Aslı: AA, unutmuşum onu ya
• Ben: Gerçekten mutfakta harikasın…

Gülüşmeler mutfağın içini dolup taşırırken yavaştan ocağın ve şöminenin yaydığı sıcaklıkla üzerimizdeki montları çıkardık. Aslı’nın üzerinde siyah boğazlı bir kazak vardı. Vücudunu öyle güzel sarıyordu ki silikon yaptırmış gibi görünen ama yüzde yüz doğal olan iri memeleri kendini belli ediyordu. Altındaysa siyah tayt vardı. Dikkat etmiştim çünkü eğildiği sıralarda tepeden vuran güneşle birlikte içindeki mor renkli külotu belli belirsiz gözüküyordu. Daha önce de mini etekliyken frikiklerini görmüştüm ama neden o an beni azdırmıştı. Son beş altı aydır sevgilim yoktu. Birkaç kere tek gecelik ilişkilerim olmuştu ama rahat bir aydır hiç seks yapmamıştım. Son mastürbasyonumun üzerinden de rahat iki hafta geçmişti. Yani azgınlığımı o sırada buna yormuş, ister istemez arzulamıştım.

Melisa ise mutfağın diğer köşesinde mezeler hazırlıyordu. Amcam da benim gibi rakı düşkünü olduğundan meze kültürünü Melisa’ya geçirebilmişti. Harikalar yaratacağından hiç endişem yoktu. Onun üzerinde de aynı Aslı’da olduğu gibi boğazlı fakat daha uzun bir kazak vardı. Kalçasına kadar uzanıyordu. Altındaysa mavi kot pantolon vardı. Öyle çok özenerek giyinmediği her halinden belliydi. Sadece üşümemeyi istemişti. Haliyle beni azdırmaya devam eden Aslı varken onu gözüm pek görmüyordu.

Yarım saati bir tık geçen süreyle et soteyi hazır hale getirmiştim. Melisa’da meze işini bitirmiş, şöminenin önüne portatif masalardan birini kurmuştu. Mezeleri, bardakları, çatalı, bıçağı ne gerekliyse götürmüştü. Geriye sadece et soteyi masaya koymak kalmıştı. Yalan yok, ben de et işinde iyiydim. Lokum gibi olmuştu etler! Nice şefle yarışabilecek kadar iddialıydım. Etin kokusu mutfağı sarıp sarmalarken tenceresiyle birlikte salonda, şöminenin karşısında yerini aldı. Sandalyelerimize geçip, tabaklarımıza et soteyi dağıtırken Melisa’da rakıları doldurmaya başladı.

• Kızlar beni dinleyip ne zaman pişman oldunuz! Bak harika olmadı mu dağ evi fikri?
• Aslı: Vallahi bana çok iyi geldi. Fırat aklıma bile gelmedi yolculuğun başından beri.
• Melisa: O aptal için normalde bu kadar bile üzülmemen gerekirdi ama neyse…
• Ben: OO başladınız yine! Bırakın Fırat’ı onu bunu! Keyfini sürelim şu anın
• Melisa: O halde mutluluğa…

Melisa rakı bardağını havaya kaldırmış, bizler de mutluluk için kadehlerimizi tokuşturmuştuk. Birer yudum aldıktan sonra harika etimin tadına varana kadar yedim. Mezeler, et, rakı… İnanılmaz keyifli bir ortamdı. Yanı başımızda yanan odunların çıtırtısı bile şömineden çıkıp kulaklarımızın pasını siliyordu. İlk defa içerken şarkı açma ihtiyacı hissetmedim.

• Melisa: Ellerine sağlık Adem, vallahi harika olmuş et!
• Ben: Asıl senin ellerine sağlık, mezelerle harikalar yaratmışsın.
• Aslı: Tabi ya, ben de sadece baktım demi, hiç katkım yok…

İlk kahkahayı Melisa patlatmıştı çünkü gerçekten tek bir övgü cümlesi Aslı’ya yönelmemişti. Masadaki elini tutup:

• Oy oy kıyamam ben sana. Katkın olmaz olur mu, harika doğramışsın soğanları 

Bu sefer gülüşmelere Aslı’da eşlik etmişti. Sohbetimizi rakımızın, etimizin, mezelerimizin eşliğinde devam ettirdik. 100’lük şişede sadece birer kadehlik rakı kalmışken etleri bitirmiş, karnımızı doyurmuştuk. Hepimiz çakır keyif olmuştuk çünkü sindire sindire tadında içmiştik.

• Ben: Hadi şu masayı köşeye kaldıralım da şömine karşısında minderlere oturalım.
• Aslı: Tam da aklımdan geçeni söyledin he… Aynen öyle hadi bakalım tutun ucundan.
• Melisa: Öyle yapacağımıza masayı kaldırsak öyle otursak?
• Aslı: AYYY, Melisa! Yarın toplarız işte bırak kalsın köşede. İlla en doğrusunu yapacaksın demi.
• Melisa: İyi be iyi, biraz da size uyalım bakalım.

Masayı köşeye çekip rakı şişesini, bardakları, birkaç tane de mezeyi alıp şömineni karşısına kurulduk. Aslı şişenin dibinde kalmış rakıyı bardaklara pay etti. Boş rakı şişesini de tam oraya koyup:

• Hadi bakalım oyun vakti!
• Melisa: Çocuk muyuz ya şişe çevirmece mi oynayacağız?
• Ben: Ne alaka şimdi çocuklukla, dedeler bile oynuyor…

Melisa’yı ikna edeceğim derken benim bile inanmadığım cümle kurunca hepimiz haliyle güldük. Neyse ki yok filan demeyi bırakıp kabul etti. İlk adımı böylelikle Aslı atmış oldu  Tahmin edebileceğiniz gibi masumane başlayan oyunun ilerleyen süreçleri iyice ciddileşti.

• Ben: Bakın mızıkçılık etmek yok, edene ceza var! Doğruları söyleyip tüm cesaretleri de hakkıyla yapacağız.
• Aslı: Tamam, benim açımdan sıkıntı yok. Asıl Melisa’ya söyle bunu.
• Melisa: Bugün size uyuyorum kuzenler, ne derseniz o, mızıkçılık yok!

Kuzenlerin İlk Grup Seksi Başlasın!

Şişeyi Aslı’nın çevirmesiyle birlikte Melisa’ya geldi.

• Melisa: Şansıma aha, ilk baştan da bana mı gelir ya
• Aslı: Doğruluk mu, cesaret mi?
• Melisa: Doğruluk olsun bakalım.
• Aslı: HMM! Söyle bakalım Melisa, ilk içkini ne zaman içtin?
• Melisa: Bu mu yani? Yediye filan gidiyordum, babamın bardağında kalan son bir yudum rakıyı gömmüştüm. Hatta kusa kusa bir hal olmuştum. Kafam da taşak gibi olduydu.

Hem ben hem de Aslı şaşırmıştık. Bu kadar akılcı birinin böylesi çılgınlık yapmasını beklemezdik. Şaşkınlığımızı fark eden Melisa:

• Çocuktum be ne bekliyordunuz, merak ettim işte. Hadi sıra bende!

Baştaki soruların çoğu sıkıcı olduğu için tek tek anlatmak istemiyorum. İşlerin ciddileşmeye başladığı noktaya geçmeden önce zaten 70’lik rakı şişesini de dolaptan getirip açmıştık. Yeni şişeden ilk kadehlerimizi içerken Aslı çevirmiş, bende durmuştu.

• Ben: Cesaret olsun, yeter bu kadar doğruluk.
• Aslı: Vay erkeğim vay. O halde soyunuyorsun, çırılçıplak vaziyette karların içine yatıp geliyorsun.
• Ben: O ha amına koyayım, zatürre olayım mı istiyorsun!
• Melisa: Ne oldu, oyunun başında mızıkçılık yok diyordun hadi bakalım!
• Ben: Hasta olursam ikinizi de üst üste koyar sikerim ama benden demesi
• Aslı: Halin kalırsa sikersin

Bana bakarak gülmeye devam ederlerken ben ayaklanıp üzerimdeki kazağı siyah atletimle birlikte çıkartım. Daha önce yaz tatillerine de gittiğimizden beni ilk defa yarı çıplak görmeyeceklerdi. Tabi sikim onlar için ilk olacaktı. Tamamen çırılçıplak olmak beni heyecanlandırmadı. Sadece o soğukta kara dalacağım için endişeliydim. Haliyle hiç düşünmeden altımdakileri de sıyırıp çıkardım. Sıcaktan iyice kendini salmış olan aletimin saf boyutu zaten 13 santim kadar vardı. Onu görünce ikisinin de gözlerindeki pus silinip iyice açıldı. Beklenmedik bir şekilde Melisa lafa daldı:

• Tek gecelik ilişkilerinin neden peşinden koşturup durduğu anlaşıldı
• Aslı: Maşallah kuzenime bak be, at at!

İkisinin birden güldüğünü görmekten ziyade sikime gösterdikleri ilgi yalan yok hoşuma gitmiş, erkeklik gururumu okşamıştı. O gazla değil kara, buz gibi suya bile girebilirdim. Çırılçıplak halimle dışarıya çıkmadan önce:

• Ya dışarıyı kolaçan edin, biri vardır filan rezillik
• Aslı: Aynen dağın başında kurtlara rezil olacaksın, hadi hadi!

Koşa koşa dışarı çıkıp kendimi karlara gömdüm. O kadar soğuktu ki resmen her yerim titriyordu. Yalan yok ilk defa böylesi bir şey yapıyordum. Hoşuma gitmedi desem yalan olurdu. Bütün çakır keyif kafam dağılmış, gözlerim açılmıştı. Kardan çıktığım gibi koşa koşa içeriye girdim. Kahkahalar ata ata zaten gülüyorlardı, şöminenin başına geçip kıçımı ateşe döndüğümde daha da çok gülmeye başladılar. Çünkü az önce iltifatlar yağdırıp biraz sonra yaşayacağımız seks içinde aktif rol oynayan sikim soğuktan buruşmuş, neredeyse kaybolmuştu.

• Ben: Aslı, yapacağın işi sikeyim ya. Hasta olacağım bak hissediyorum. Tatili berbat ettireceksin
• Aslı: Sen hasta olsan bile bir günde ayağa kaldırırım seni hiç merak etme.
• Melisa: Al şu battaniyeyi. Birazdan geçer üşümen içerisi zaten sıcak
• Ben: Hadi hadi oturun bakalım, bunun öcünü alacağımı biliyorsundur umarım canım kuzenim!

Neyse ki sıra bendeydi. Çevirmemle birlikte her ne kadar Aslı gelsin istesem de Melisa’ya gelmişti. Ben daha doğruluk mu cesaret mi demeden lafa atıldı:

• Korku yok kuzen, cesaret!
• Bak sen Melisa’ya. Rakı yaradı he. Ne demiştin sen, içerisi sıcak değil mi?
• Evet, gayet sıcak…
• O zaman soyun bakalım Melisa’cığım. Biraz çıplak otur!
• Seve seve kuzenim, ayıp ediyorsun.

Melisa ayağa kalkıp kalçasına kadar uzanan kazağını çıkardı. Altında askılı siyah bir atlet vardı. Onu da çıkartmasıyla birlikte beyaz, dantel detayları olan sutyeniyle kaldı. Çok büyük değildi memeleri ama yine de avuca sığacak kadar vardı. Ardından kot pantolonunu çıkardı. Altında siyah külotlu bir çorap, onun içinde de kendini belli eden, sutyeniyle uyumlu dantel detaylı beyaz külotu vardı. Esmer bedeninde o kadar güzel duruyordu ki hoşuma gitmedi desem yalan olurdu. Battaniyeye iyice sıkıca sarılıp sikimin gözükmemesine özen gösterdim. Çünkü sutyeniyle külotunu da çıkartmasıyla iyice kalkmaya yeltenmişti. Vajina bölgesinde bıraktığı birkaç tutam kıl ayrı bir hava katmıştı. Gözlerimi açmış büyük bir keyifle bakarken Melisa:

• Ne o hoşuna gitti anlaşılan kuzen
• Sen bakarken bir şey yoktu demi, büyük bir zevkle bakacağım tabi!

Aslı da yeni şişeden doldurmuş olduğu ikinci kadehten birkaç yudum aldıktan sonra kafası daha da güzel olmuş haliyle Melisa’nın kalçasına şaplak atıp:

• Yok arkadaş, genimizde var bizim. Ya yakışıklı ya da çok güzeliz 
• Melisa: Sağ ol Aslı ama bu kadar sert vurmasan iyiydi sanki, acıdı da…

Gülüşürken melisa bağdaş kurup tam karşıma oturdu. Vajina dudakları o kadar tatlı duruyordu ki bakmaktan kendimi alamıyordum. Sikimi gizleyeceğim diye resmen çıldırıyordum. Çünkü kalkmış hali 17 santimi buluyordu. O sırada Melisa’nın amını yarmayı, istemiştim. Melisa’nın şişeyi çevirmesiyle birlikte Aslı’da durdu.

• Melisa: Doğruluğu pas geçeli çok oldu, o yüzden direk cesaret dediğini varsayıyorum.
• Aslı: İyi hadi öyle olsun
• Melisa: Şimdi iki kuzenin de çırılçıplak otururken seni böyle kıyafetle olmuyor. Görüntü bozuluyor. Hadi bakalım sıra sende, soyun!

Aslı hiç karşı gelmemiş, kadehten bir yudum alıp mezeyi kaşıkladıktan sonra ayağa kalktı. Aslı’yı da daha önce bikini görmüştüm. Fakat bu ortamda onların hiçbiri aklıma gelmiyordu. Hatta karşımdakinin kuzenim olduğunu bile düşünmüyordum. Altındaki taytı çıkartmakla başladı. Sıyırmasıyla birlikte belli belirsiz gördüğüm mor külotu ortaya çıktı. Önünde fiyonkları vardı. Zaten dimdik duran sikim aklımı zorluyordu. Daha ben kendime gelemeden kazağıyla altındaki siyah sutyenini hızlıca çıkardı. Portakaldan daha büyük olan o memeleri resmen apazlamak istedim. Lakin hala kendimi tutmayı başarıyordum. Peşine külotunu da çıkartmasıyla pespembe vajina dudakları da kendini belli eder oldu. Aslı’ya kudurmuş gibi baktığımı gören Melisa:

• Adem bu gidişle bizi siker! Bakışlara bak, çıldırdı adam…
• Ben: Saçmalama kuzen ama yalan yok, o kadar kadın siktim sizin gibisini görmedim. Harikasınız.
• Aslı: İltifat sayıp sevineyim mi kuzenim beni sikmeyi istediği için üzüleyim mi bilemedim.
• Ben: Otur hadi otur

Fakat Aslı beni dinlemek yerine yanıma doğru yaklaşmıştı. Resmen kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Her adımda savrulan memeleri, vajinası… Aklıma geldikçe sikim yine kalkıyor.

• Oturacağım oturmasına ama önce…

Hiç beklemediğim anda sıkı sıkıya kendimi sardığım battaniyeyi aniden kaldırdı. Dimdik olmuş sikim de haliyle ortaya çıktı. Bunu gören Aslı, kafasını Melisa’ya çevirip:

• Oha! Oha! Oha! Adem sen ne yaptın?
• Melisa: Şakasına takılıyordum ama cidden bizi sikecek bu!
• Aslı: Kaç santim kuzen, yirmi var herhalde. Fırat’ın siki bunun yarısıydı herhalde

İkisi birden kahkahalar atarken elbette utanmıştım ama canım aile içi sikiş hikayesi istiyordu. Ayağa kalkıp baksırımı bari giyeyim istedim. Fakat dibimde duran Aslı’ya sikim istemsizce değmiş bulundu. Aslı kafasını bana çevirip:

• At şaha kalktı Melisa…
• Ben: Ya üff, tamam yeter bu kadar. Ben üstümü giyineceğim!

Tam baksırıma doğru yönelmişken Aslı sikimden tutup beni kendine çekti.

• Dur bakalım kuzen, nereye ya. Otur otur oturduğun yere!

Gülmüyordu, son derece de ciddiydi. Tuhaf bir şekilde bende karşı gelmemiş, dediğini yapmıştım. Peşine Aslı’da sikimin önüne doğru bağdaş kurmuştu. Ben ve Melisa, Aslı’nın en yapacağını anlayamamıştık. Fakat çok uzun sürmedi çünkü tekrar eline sikimi alıp oynamaya başladı.

• Melisa: Ne yapıyorsun Aslı?
• Aslı: Şi…

Sus derken elini Melisa’ya atıp kendine doğru çekti. Bu sırada ağzını sikime doğru getirip yalamaya başladı.

• Ben: Aslı, Aslı, ne yapıyorsun! OHHH!

Aslı o kadar güzel yalıyordu ki daha lafımı tamamlayamadan zevke gelmeye başlamıştım. Eliyle çektiği Melisa’da Aslı’ya, bana, sikime bakıyordu. Daha şaşkınlığımızı atamadan Aslı:

• Hadi, bak bir daha göremezsin böylesine bir yarak! Biraz da sen yala Melisa!

Melisa başlarda yok filan dese de ciddi ciddi grup sikişimiz başlamıştı. Melisa tüm iştahıyla saçlarını geriye çekip ağzını sikime getirdi. Aslı da ayağa kalkıp vajinasını kafama dayadı.

• Madem bu kadar sevdin, yala bakalım kuzen!

Kalçasını apazlamış çoktan dediğini yapmaya başlamıştım. Pespembe vajinası o kadar tatlıydı ki yalamalara doyamıyordum. Yaladıkça o da keyfe geliyordu. Kalçasını apazlarken göt deliğine de parmağımı sokuşturuyordum. Melisa da yılların saksocusu gibi yalamaya devam ediyor, sikimin kafasına öpücükler kondurup yanlarına kadar yalıyordu. Bir ara gırtlak yapmaya çalışıp öğürünce ikimiz birden güldük. Aslı amını kafamdan çekip:

• Uzan bakalım şöyle Adem

Dediğini yine yapmış uzanmıştım. Sikimin üstüne doğru geçmiş, yavaş yavaş inerken parmaklarıyla ayırdığı vajina dudaklarının arasına sikimi yerleştirmişti. Kendini salıp köküne kadar içine alınca:

• OHHHH! Çok büyük lan, canım yandı!
• Devam et, harikasın Aslı!

Melisa ise bön bön bakarken sırtından kendime doğru yanaştırıp dudaklarına yapıştım. Saksosu kadar öpüşme yetisi de elbette muazzamdı. Öyle iştahlı öpüyordu ki boşta kalan ellerimi memesinden çekip amına indirdim. Çoktan sulanmış amını deliler gibi parmaklarken zevke gelen Melisa dudaklarımı ısırmadan duramıyordu. Sevişmeyi cidden iyi biliyordu. Aslıysa sikimin üstünde inip kalkarken rakı içtiğimize şükranlık duyuyordum. Normal şartlarda ilk postayı daha onları çırılçıplak görünce atardım. Fakat şu anda Aslı dilediği kadar hızlanarak sikimin üstünde zıplasın yine de boşalacak gibi değildim.

Aslı iyice yorulup zevke geldiğinden artık inip kalkamıyor, sikimin üstünde ileri geri yapıyordu. Melisa’yı öpmeye bırakıp Aslı’yı sırt üstü uzandırdım. Harika büyük memelerinin savruluşunu izlerken amında yağ gibi kaymaya devam ettim. O kadar hızlıydım ki yıllardır spor yapıyor olmanın ekmeğini yiyor gibiydim. Ensest seks hikayesi içinde bulunmaktan ben dahil herkes mutlu görünüyordu.

• OHHH! OHHH! Geliyorum kuzen, geliyorum! Devam et. Hızlan, kökle!

Kendini kaybetmiş gibi zevk çığlıkları atan Aslı, Melisa’yı da azdırmıştı. Benimle öpüşmek için kafamı çevirip duruyordu. Aslının bacaklarını bırakmak istemiyordum çünkü oradan güç alıp köklüyordum. Zaten Aslı daha fazla dayanamayıp bacakları titreye titreye orgazma erişti.

• OHHHHHHHHHHHHH!

Öyle derin oh çekmişti ki sikimi içinden çıkarıp sırt üstü uzandım. Melisa’yı üstüme alıp zıplatmaya başladım. Aslı sayesinde iyice zevke geldiğimden artık Melisa’nın yavaş inip çıkışları bana yetmemeye başladı. Hızlanarak amında taht kuracakmış gibi kökledim. Her köklediğimde ufak memeleri zıplıyor, Aslı gibi:

• AHHH, OHHH, AHHH, harikasın!

Çığlıkları giderek artıyor ve zevke geldiğini kendini kaybedip kalçasını havaya kaldıramayışından anlıyordum. Sırtından tutup kendime doğru çektim. Kucağımda duran Melisa’ya sımsıkı sarılıp ondan da güç alarak amında köklemeye devam ettim. Daha fazla dayanamayıp ‘boşalacağım’ demesiyle birlikte boşalmıştı. Kendimi zor şer tutup içinden çıktım. Zaten çıkmamla birlikte de etrafa döllerim resmen fıskiye gibi fışkırmaya başladı. Rahat iki metre öteye yerde yarı baygın yatan Aslı’nın üzerine kadar gitmişti. Hepimizin feri festi kesilmiş şekilde yerde yatıyorduk. Kahkaha atmaya başlayan Aslı’ya beraberinde biz de katıldık. Gülüşmelerin ardından Aslı dile geldi:

• Kuzen gerçekten de iyi geldi bu tatil hepimize…

Gülüşmeler devam ederken üçümüz birden yeri yatak yapıp uyuduk. Sabah kalktığımızda sanki sevgiliymişiz gibi Aslı’yla öpüşüyorduk. Melisa biraz pişmanlık duyar gibi olsa da aramızda anlaşmıştık. Dağ evinde yaşananlar buradan çıktığımızda bir daha hiç konuşulmayacaktı. Ne zaman buraya gelmeye karar verirsek de kaldığımız yerden devam edecektik. Yaklaşık on gün süren tatilimiz ayrı ayrı, grup seks yaparak defalarca sikiştik. Hatta bir ara Aslı ile Melisa’yı sevişirken yakalamıştım. Tabularımızı yıktığımız bu ev hepimizde kelimelere dökmekte zorlandığımız anlar yaşatmış oldu. Açıkçası bir yanım pişmanlık duyarken diğer yanım da bu sırrı güzelce sakladığımızı düşünerek mutlu oluyor.

Ben Gizem, boğalar gibi azdıra azdıra boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 0044 560 18 39